“Önce havuzun dibindeki delikleri kapatmak lazım. Yoksa ne kadar su koysan akar gider, boşa gider. Önce delikler kapanacak çözüm orada. Ondan sonra her damla suyun kıymetini bileceksin”.

Havuzdaki deliklerin kapatılması örneği Bediüzzaman Said Nursi tarafından yüzyıl önce bir çözüm önerisi olarak ifade edilmiştir. Her milletin kuvvetinin toplandığı maddi ve manevi bir havuzu vardır. İşte o havuzda delik açan başlar milleti fakir, güçsüz ve sahipsiz hale getirmişlerdir. “İşte o iki kısım reisler, bilerek veya bilmeyerek, o havuzun ve o hazinenin etrafında delik-melik açtılar. Mâye-i bekàyı ve madde-i hayatı çektiler. Havuzu kurutup hazineyi boş bıraktılar.“ (Münazarat) 

Hazineleri boş kalan milletler yeni bir şeyler üretmeyi bırakın elindeki mevcutları da hızla tüketerek dünyayı takip etmekten geri kalmışlardır. Deliklerden akıp giden tüm kazanımları tekrar elde etmek kolay olmayacaktır. Havuzdaki delikleri kapatmadan o havuzu tekrar doldurmaya çalışmak boşa verilen bir uğraştır. Her şeyden önce havuzdaki deliklerin kapatılması gerekmektedir. 

Peki delikler nasıl kapanacaktır? Bu delikleri kim hangi yöntemle kapatacaktır? 

“Eğer meşrutiyetten ve hürriyet-i şer’iyeden istifade edip, o delikleri kapatıp veya zeynâb sûretine çevirseniz, o kıymettar kuvveti harice sarf etmek için devletimizin eline verseniz, bahasına merhamet ve adalet ve medeniyeti kazanacaksınız. (Münazarat) 

Havuzdaki deliklerin kapanması öncelikle demokrasi ve demokratikleşmekle mümkündür. Demokrasiden istifade etmeden sağlam bir ekonomiye ulaşan yoktur. Avrupa devletlerine baktığımızda da demokratikleştikçe güçlenen ekonomiler görürüz. Havuzlarındaki delikleri kapatan milletler adaleti ve medeniyeti kazanmış, insanlarına yüksek kalitede bir hayat sunmuşlardır. İnşallah bizim havuzun delikleri de demokrasi ve hürriyetten istifade ile kapanacaktır.