Kitabını alıp okudu, Bahar’a ulaşıp irtibat kurdu, soruları hazırlayıp gönderdi, cevaplar geldi ve 17.3.20 günü gazetemizde yayınlanan mülâkat böylece ortaya çıkmış oldu.

Bahar’ın cevaplarında herkes, özellikle gençler için çok önemli mesajlar mevcut.

Bazılarını burada da paylaşalım:

* Mücadelemin temelinde eşimin bana ve benim ona olan sevgimiz ve yüce Yaratıcının bize olan muhabbeti yatıyor. İçimizdeki o maneviyat, inanç olmasa bu mücadele olmazdı. Biz askeriz, ama inançsız değiliz. Yaşadığım kazanın Allah’tan geldiğini biliyorum. Şimdi tekerlekli sandalyede olmayı ve eşim gibi bir insanla evli olmayı lütuf olarak görüyorum.

* “Poyrazının tipisinin, hikmeti var hepsinin, Mevlâm hayır kapısının kimini kapar, kimini açar” der tasavvufta büyükler. 

* Bize silahlı kuvvetler kapısı kapandı, yüksek lisans, doktora derken böyle bir kariyer kapısı açıldı. Başımıza ne geliyorsa, ne yaşanıyorsa Allah istediği, O izin verdiği için yaşanıyor. Böyle düşündüğümüz zaman ümitsizlik gibi bir kavrama yer vermememiz gerekiyor. Allah’ın rahmetinden hiçbir zaman ümit kesilmez. Burada maneviyat işin içine giriyor.

* Ben çok zor günler, ameliyatlar geçirdim. Severek, çalışarak, üreterek sıkıntılarımı yendim. Allah insanı dinamik yaratmış. Ne diyor İnşirah Sûresinde; “Bir işi bitirince diğerine koyul.” Boş gezeni ne Allah, ne Resulullah sever. Dolayısıyla hareket etmekten, denemekten, hata yapmaktan vazgeçmemek gerekiyor. 

Örnek hayatı, tevekkülü, teslimiyeti, azmi ve kararlılığı için Prof. Bahar’ı ve yaşadığı zorlu süreçlerde ona en büyük desteği veren değerli eşini kutluyoruz. Ve en zor şartlar karşısında bile “Vazgeçme” diyen çağrısını biz de tekrarlıyoruz.

***

* Scope yayınımız: https://www.youtube.com/watch?v=8X009jyc91o&t=6s

***

Mülâkatı okumak için tıklayınız