"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Pazar sabahı dersleri

M. Fahri UTKAN
16 Temmuz 2019, Salı
Isparta kahramanlarından, Bediüzzaman’ın uzun yıllar hizmetinde bulunan, maneviyat erlerinden birisi olan Bayram Yüksel hatıralarının bir yerinde;

“”Üstadımız 1953 tarihinde yeni bir devreye giriyor, hiç değiştirmediği kaidesini değiştiriyordu. Akşamdan sonra kimseyi almayan Üstad, Zübeyir Ağabey, Ceylan Ağabey ve beni yanına aldı. Üstadımızın odasına zil bağladık. Sabah erken abdest suyunu döker, yemeğini yapar, sobasını yakar, çayını pişirirdik. Üstadımızın tarz-ı hayatında değişen mühim bir hâdise oldu. İşte ‘Üçüncü Said’ devresi başlıyordu. Risale-i Nurların cemaatle okunmasına ve sabah derslerine başladık.”  diyor.

Sabah dersleri, özellikle nur dershanelerinin olmazsa olmazlarındandır. Dershanelerde kalanlar sabah namazına kalkarlar, cemaatle sabah namazı kıldıktan sonra risale-i nurların mütalaasına geçerler. Bu okumaların nasıl olduğunu da yine Bayram Yüksel’in hatıralarında görüyoruz; “Dersi evvelâ Üstadımız okur, sonra sırayla hepimiz okurduk.”  Dersten sonra yapılanı da yine Bayram ağabey anlatıyor; “Sabah dersinden sonra bize, ders baklavası diye bir teberrük verirdi. Yani bir elması varsa, bıçakla parçalayıp kur’a çekerdik. İlk kur’a kime isabet etse ilk sefer o alır, bazen bir salkım üzümü kaç kişi olsak kur’a çekerek paylaşırdık. Bazen Isparta’da yapılan beyaz kurabiye tatlısından aldırırdı.”

Türkiye’nin ve hatta dünyanın birçok yerinde beraber kalan nur talebelerinin işte 1953’den beri takip ettikleri bu âdeti İzmit’te de yapmaya çalışıyor kardeşlerimiz.

Peki, bu derslere yalnız dershanelerde kalanlar mı katılırdı. Tabii ki hayır. Yine bunun örneği merhum Bayram ağabeyin hatıralarında var; “”1954’te Isparta’da Üstad Hazretleri Arabî Mesnevî-i Nuriye’den derse başladı. Merhum Tahiri Ağabey, Merhum Zübeyir Ağabey ve Merhum Ceylân Ağabeylerle beraber geldik. Mustafa Sungur Ağabey de ara sıra gelir, birkaç gün kalırdı.”

Yapılan bu sabah namazı derslerinin süresi ne kadar olmalıdır acaba?

Cevap yine hatıraların devamında; “Üstadımız sabah namazından sonra derse başlıyordu. Ders beş-altı saat devam ediyordu. Adeta on yedi yaşında bir genç gibi çok hareketli idi. Bizler Arapçayı bilmiyorduk, ama Üstadımız yine derse muntazaman devam ediyordu. Ceylân Ağabey çok güzel anlıyordu. Tam öğle ezanı okununcaya kadar ders devam ederdi. Yorgunluktan uykumuz gelirdi. Üstadımızın başucundaki saate bakardık, Üstadımız saati ters çevirirdi. Aklımızın, kalbimizin, ruhumuzun ve bütünü lâtifelerimizin derse verilmesini temin ederdi. Zübeyir Ağabey vücuduna iğne batırarak dersleri takip ederdi.”

Belki bu kadar olmasa da, bölgemizde yapılan sabah derslerimiz 1-1,5 saat sürüyor ve çok da faydalı oluyor. Buraya kadar bunları birçoğunuz zaten biliyorsunuz. Benim bu yazımda özellikle üzerinde durmak istediğim bir konu var. Belki birçoğumuza örnek olur ümidiyle belirtmek istiyorum.

Bahsettiğim senelerde İzmit vakıf merkezimizde kardeşlerimizin ve ağabeylerimizin başlattığı PAZAR SABAHI derslerine devam edenler sayı ve nitelik bakımından değişik olabiliyordu (2-15 arasında). İzmit büyükşehir olduğu için özellikle yaz günlerinde bazı arkadaşlarımızın arabası da yoksa vakıf merkezimize Pazar günleri gelmeleri zor olabiliyor. Zaten Cumartesi akşamı da orada derste isek, nefis ve şeytan bizlere musallat oluyor ve bu derslere katılmamız aksayabiliyordu.

Ama birisi var ki, işte örnek o kardeşimiz. Kendisi İzmit’in merkezine uzak bir yerleşim bölgesinde oturuyor. Devamlı bir araba bulma imkânı da özellikle dönüşlerde, yok. Cumartesi derslerine geldiğinde bazen araba bulamayıp 10 kilometrelik yola yayan gittiği olmuş. Bazen Pazar sabahı dersine gelemem diye dershanede kalıyordu. O sıralarlarda bir bisiklet almış, derslere onunla gidip geliyoru. Şimdi motorla gidip geliyor. Yine bir Pazar sabahı kardeşlerimizden bazıları arabalarıyla derse giderken, telefonları çalıyor. Arayan o uzak yerde yaşayan kardeşimiz. “Ben, bisikletle köyden geliyorum, ben gelmeden namaza başlamayın.” diyor. Örneğimiz bu kadar.

Hepimizin bu kardeşimizde-ağabeyimizde- alacağı dersler muhakkak vardır.

Peki, bu derslerin ne faydası var derseniz, onun da cevabı yine Bayram Yüksel ağabeyin hatıralarında; “Üstad bir gün, ‘Evlâtlarım, bu ders yalnız bizi değil, bütün kâinatı alâkadar eden bir derstir. Bu dersi mele-i âlânın sakinleri de dinliyorlar. Bu ders çok mühimdir’ dedi. Hakikaten bizlere de acayip bir hal oldu. Yine bir gün dersten sonra, ‘Evlatlarım, siz zannediyor musunuz ki, biz beş altı kişi ders yapıyoruz? Biz bu dersimizle Anadolu’da  binler ders yapan cemaatlerin arasına manen giriyoruz, beraber ders yapıyoruz’ demişti.”

Bunun böyle olduğunu uluslar arası kongreler, sempozyumlar ve internet ortamı açıkça gösteriyor ve kıyamete kadar da inşallah gösterecek.

Okunma Sayısı: 1456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said YÜKSEKDAĞ

    16.7.2019 10:22:02

    Maşallah.. Rabbim şevkinizi daim eylesin..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı