"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlış üslûp kalpten döner!

M. Said ZEKİ
05 Haziran 2023, Pazartesi
“Gönül bir denizdir, dil ise sahil; kıyıya vuracak olan elbette gönülde olandır.” Üslûp; kişinin gönül dünyasının ve karakterinin aynasıdır, konuşma tarzı ve hareketleridir.

Kişinin; insanlığı, karakteri, değeri, konuşmasına ve tercih ettiği üslûba (ifade tarzına) aynıyla yansır. Eski-meyen-lerin tabiriyle: “Üslûb-u beyan, ayniyle insan”dır.

***

Kırmadan, ötekileştirmeden, güler yüz ve tatlı dil ile konuşmak güzel bir meziyet ve büyük bir kuvvettir.

Birleştirici konumda olanların; ayrımcı nefret dili kullanması toplumu yaralar, güven kalmaz.

Adalet ve barışın olmadığı, muhabbetin yıkıldığı, dostluk ve kardeşliğin parçalandığı zamanlarda insanların gönül dünyalarında kapatılması zor uçurumlar oluşur.

Hoşgörü ve tahammülün kaybolduğu, müsamahanın kırıldığı, sevgi ve saygının olmadığı toplumlarda kin ve nefretin oluşması kaçınılmazdır.

Bunu önlemek için, nefret dilini bırakıp yapıcı, onarıcı, birleştirici bir üslûba ihtiyaç vardır.

***

Ulvî hakikatler, muhatabını rencide etmeden yumuşak ve tatlı bir dil ile söylemelidir ki; karşıdaki insana tesir etsin ve kalbini fethetsin.

Yumuşak söz dostlukları artırır; en inatçı insanları bile insafa getirip hakkı kabule mecbur edebilir.

Çağımız saadet asrı kadar, cahiliye çağının da bir yansımasıdır. Yozlaşma ve yanlış algıların zirve yaptığı cahiliye çağında Hz. Peygambere (asm): “Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel yöntemlerle mücadele et!” (Nahl, 16/125) emri yol göstericidir.

***

Muhatabımız Firavun olsa bile aynı emir geçerlidir. Yanlış yapanlara bile yumuşak davranmayı emrediyor Rabbimiz:

“Firavuna gidin. Çünkü o azmıştır. “Ona yumuşak söz söyleyin, olur ki öğüt dinler, yahut içi titreyerek Allah’ın azabından korkar, azgınlığından vazgeçer.” (Tâ-Hâ 43-44)

“Ey Resul! Allah’tan gelen merhamet sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer sert, katı kalpli biri olsaydın, kuşkusuz çevrenden uzaklaşırlardı. O halde onları bağışla, kendileri için Allah’tan af dile..”(Âl-i İmrân 159)

Bize düşen bu Nebevî metodla, Risale-i Nur’un mesleğiyle, ‘nezihâne ve nazikâne ve kavl-i leyyin’ ile iman ve Kur’an hizmeti yapmaktır.

Evet; “Rahmân’ın has kulları yeryüzünde tevazu ve vakar ile yürürler; kendini bilmez kimseler onlara laf attığında incitmeksizin “Selâmetle!” derler, geçerler.” (Furkan 63)

***

Beşeriyetten insaniyete geçmek kolay değil. Önce rafine olup, sonra zarif bir üslûba geçebilmek; Nedim’in tabiriyle ‘haddeden geçmiş nezaket’i bulmak çaba istiyor.

Ayrıca; sözün doğru ve haklı olması yetmiyor; üslûbun da doğru ve nezih olması gerekiyor. Çünkü “yanlış üslûp, doğru sözün celladıdır” deniyor.

“Üslûp yanlış olursa, can nefesten incinir.

Özü ârif, sözü hak, söyleyişi zarif kişilere selâm olsun..!”

Okunma Sayısı: 2338
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abidin

    5.6.2023 19:24:35

    Emeğinize kaleminize sağlık... Harika bir yazı! Sağ olunuz...

  • Aysuna

    5.6.2023 14:29:13

    🌺🌺🌺🌿📝📚

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı