"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mali’deki darbe ile Sahel Bölgesi’ni hatırlamak - 2

Muhammet ÖRTLEK
15 Eylül 2020, Salı
Mali’de 18 Ağustos 2020’de gerçekleştirilen darbe, Mali’nin de içinde konumlandığı Sahel Bölgesi ülkelerindeki siyasî, ekonomik ve sosyal durumu hatırlamamıza vesile oldu.

Sahel ülkelerinin çoğunda, sözde demokratik mekanizmalar yoluyla güç kazanan liderlerin, sivil ya da silâhlı muhtelif unsurlarla iktidarlarını sürdürmeye çalıştıkları belirtiliyor.

Mali, Çad, Nijer ve Burkina Faso’nun nüfusunun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar. Bununla birlikte bu ülkelerin iktidar saiklerinin, ellerindeki azalan kaynakların darbeye elverişli ve değişken sosyo-ekonomik hareketliliğe yol açtığı anlaşılıyor. Meselâ 2014’te petrol fiyatlarının düşmesiyle Çad ekonomik krize sürüklendi. Çad hükümetinin, IMF’den borç alma karşılığında uygulamak zorunda kaldığı kemer sıkma politikası, muhaliflerin birçok kez düzenledikleri kitlesel protestoların sebebiydi.

Sahel ülkeleri rejimlerinin, terörle mücadele siyasetleri de olumlu sonuç vermedi. Bölgede terörist olayların azalması beklenirken, aksine daha da yükseldi. Büyük Sahra’daki Nasrat Al-İslâm ve İslâm Devleti gibi terör gruplarının etki alanı, kuzey ve orta Mali’den Burkina Faso ve Nijer sınırlarına kadar genişlediği görüldü. Ayrıca terör gruplarının etkileri Benin ve Fildişi Sahili gibi Batı Afrika’ya da yansıdığı kaydediliyor. Birde terör unsuru Boko Haram’ın, kuzeydoğu Nijerya’dan Çad Gölü’ne; yani Nijer, Nijerya, Çad ve Kamerun istikametinde genişleyen faaliyetleri de izlenmişti.

Sahel ülkeleri, terörle mücadelede kendilerine yardımcı olması için yabancı askerî unsurları kabul etmişti. Bunlar 2013’te Kuzey Mali’ye Fransız müdahalesi, 2015’ten beri Çad Gölü civarında çok uluslu kuvvet, 2017’de G5-Sahel (Moritanya, Mali, Çad, Burkina Faso, Nijer) Kuvveti’nin kurulması ve Ocak 2020’deki Takuba Operasyonu şeklinde sıralanıyor. Fakat bütün bu girişimlerin terörün yayılmasını engelleyemediği anlaşılıyor. Bunun sebebi de “uzun süren operasyonların neticesinde kuvvetlerin uğradığı yıpranma” olarak belirtilse de, bölgedeki sosyal, ekonomik, etnik vd. problemlerin göz ardı edilemeyeceği bir gerçektir. 

Diğer taraftan iklim değişikliği dolayısıyla azalan verimli arazi ve tabiî kaynaklar için yerleşik çiftçilerin de mücadelesini unutmamak gerekiyor.

Orta Mali Macina Kurtuluş Cephesi, hükümetin Bambara ve Dogon başta olmak üzere, çiftçi halklara ön yargısından rahatsız olan Fulani çoban kabileleriyle bağlantılı olduğu bildiriliyor. Yine Burkina Faso’da, Ansar Al-İslâm grubunun dinî bağlarla ülkenin kuzeyindeki Fulani’ler arasındaki ilişkisi kaynaklarda geçiyor. Bu karmaşık ilişkiler ağının, terörle mücadelenin zayıf caydırıcı kapasitesini ispatlıyor.

Sahel rejimleri darbelere karşı durmak için dış güçlere, özellikle de bölgedeki tarihî etkisi sebebiyle Fransa’ya bel bağlamıştır. Ancak Fransa’nın 2012, 2013’te gerçekleştirdiği askerî operasyonların sorunu çözmediği ortada.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS-Economic Community of West African States), Mali’deki darbeyi kınayarak, Mali’nin ECOWAS üyeliğini askıya aldığını duyurdu. Ayrıca ECOWAS, komşu devletleri, Mali ile kara ve hava sınırlarını kapatma çağrısında bulunmuştu. Bununla birlikte yaptırımları uygulanmayan ECOWAS da, sahadaki fiilî gerçekliği kabullenmeye başladığı yabancı basında yer alıyor.

ECOWAS, Bamako’daki 5 Eylül 2020’deki Mali’nin askerî liderlerinin gerçekleştirdiği zirvede “askerî konseyin, sivil yönetimi yeniden kurması için bir geçiş dönemi başlatmaya çağırdı. Birde yaptırımların kademeli kaldırılması karşılığında 2021’de seçimlerin yapılmasına” karar verildi.

Darbe virüsünün, Mali’den diğer Sahel ülkelerine yayılmasına sebep olan bütün şartlara, siyasî reformlar, ekonomik kalkınma, etnik gruplar arasında barışın sağlanması vb. bütün tedbirlerle karşı koyma becerisi gösterilmesi kaçınılmazdır.

Mali’nin yaşadıkları ve Bamako’dan gelen zirve mesajı, Sahel Bölgesi ülkeleri için de geçerlidir.

Okunma Sayısı: 1431
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı