Hocam kısaca özgeçmişinizden bahseder misiniz?

Osmanlı Devleti döneminde ebeveynlerim Balkan (Yunanistan)’ın önemli merkezlerinden Serez ilinde ikamet ederken göçmen mübâdele sözleşmesinden yararlanarak 1934 yılında Kırklareli’ye yerleşmişler. Ben de 1948 yılında Kırklareli’nde dünyaya geldim.

İlk ve orta öğretimimi Kırklareli’nde yaptım. 1965 yılında Edirne öğretmen okuluna kaydımı yaptırdım, 1969 yılında mezun oldum. Aynı yılda Isparta’nın Yalvaç ilçesinin Yarıkkaya Köyü’ne sınıf öğretmeni olarak atandım. Memleketin değişik yerlerinde öğretmenlik yaptım. En son Kırklareli’nde öğretmenlik yaparken 1996 yılında emekli oldum. İki erkek çocuk babasıyım.

Emekli bir muallim ve eski bir yönetici olarak bugünkü eğitim sistemi hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?

Bir söz var: “Balık baştan kokar” evvelâ okul yöneticilerinin liyakatine önem verilmelidir. Liyakatli bir eğitimci veya yönetici işini sever, işini seven de daima başarılı olur. Dolayısıyla başarılı bir öğretmen başarılı öğrenci yetiştirir.

İstikrarlı ve değişken olmayan, öğrencilerin istifade edebilecekleri bir müfredat hazırlanmalı, karma eğitimden vazgeçilmelidir.

Ciddî manada materyal yönünden desteklenmeli ve uygulamalı eğitim yapılarak öğrencilerin iyi yetişmesine imkân sağlanmalıdır.

Daha da ilâve edilecek birçok tavsiyeler olabilir, ivedilikle yapılması gereken hususları arz ettim. Bunları da icra edebilmek için elbette demokratik bir ortamda, demokratik bir eğitim sistemi ile eğitim yapılmalıdır, diye düşünüyorum.

Burhan Bey, 21 Ekim’de Ankara’da Kocatepe’de kıraat edilmesi düşünülen Mevlid-i Şerif’in okunmasına izin verilmedi, bu konuda ki hissiyatınızı alabilir miyim?

Mevlid-i Şerif tarihimize mal olmuş ülkemizin tamamında değişik vesilelerle yani sevinçte ve kederde; mübarek gün ve gecelerde özellikle camilerde, ibadethanelerde ve hatta evlerde toplu olarak okudukları dinî ve kültürel bir âdettir.

Mevlid-i Şerif, başta Peygamberimiz Hazreti Muhammed (asm) olmak üzere bütün Peygamberlerin, Ashab-ı Kiram, evliyâullâhın, şehitlerimizin, bütün ehl-i imanın ve hususan hâsıl olan niyet için duâ mahiyetinde okutuluyor.

Bu maksatla büyük İslâm âlimi ve müceddidi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin ruhlarına ithafen 21 Ekim 2018 tarihinde Kocatepe Camii’nde, Yeni Asya Gazetesi tarafından tertiplenen mevlidin okutulması için Ankara Çankaya Müftülüğü’ne müracaat edilmesine rağmen izin verilmemiştir.

1990’dan 2000 yıllına kadar Kocatepe’de mevlit okutulmuş, daha sonra ara verilmişse de tekrar mevlid okutulmuştur. 2015 yılında Ankara, Gar meydanında 109 kişinin katledilmesini, 2016 yılında 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsü ve en son 2017’de OHAL gerekçesiyle mevlit iptal edilmiştir. Bugün hiçbir yasal engel olmadığı halde Ankara Müftülüğü’nce Hazreti Muhammed (asm) ve sair peygamberler ve evliyaların ruhlarına atfen okutulacak Mevlid-i Şerifin iptalini manasız görüyorum….

Hocam Risale-i Nurlar hayatınıza nasıl bir yön vermiş, anlatır mısınız?

1974 yılında rahmetli babam kanser hastası o sıralarda kayınbiraderim Mustafa sayesinde dinî bilgiler öğrenmiştim. Babamdan dolayı ölüm hadisesi bana çok ağır geliyordu. Ölüm nedir? Nasıl bir neticeye varılacağı hep kafamda soru edinmiştim.

Risale-i Nurlar’ı daha yeni tanımıştım, sohbetlere devam ediyordum. Haşir Risalesi’nde “Hazırlanın başka bir memlekete gideceksiniz…..” Bu bilgileri öğrendikten sonra korkum kayboldu. Ondan sonra Sünnet-i Seniyye dairesinde yaşamaya gayret ettim. Risale-i Nurlar hayatıma hayat verdi, insanlığın mahiyetini bana öğretti, ben kimim, yaratılışın gayesini bana öğretti, bu ulvî ve mukaddes hizmetin içinde olmak kendim için bir şeref addediyorum. Daima lâyık olmaya çalışıyorum.

Şunu da ifade etmeden geçmek istemem: Risale-i Nurlar’ı tanıdığım günden bugüne kadar Yeni Asya ekolü içinde hizmete devam ettim. Yeni Asya ile dik duruşun ne olduğunu anladım, “Hakkın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez” düsturuna bağlı kaldım. Yeni Asya İçtimaî hayatıma tavizsiz bir duruş öğretti…

Yeni Asya Gazetesi her zaman müsbet yayınlar yapmıştır. Yeni Asya yazıyorsa doğrudur. Yeni Asya istişare ile hareket ettiği için yanılmıyor.

Başka bir diyeceğiniz varsa alayım.

Efendim, konuşacak ve anlatılacak çok şeyler vardır. Her şeyin başı doğruluk, samimiyet ve ihlâstır. Cenâb-ı Allah bizleri ihlâstan ve doğru istikametten ayırmasın. Bu vesileyle bana gösterdiğiniz alâka için Kırklareli’nde ki dâvâ arkadaşlarımla birlikte müteşekkiriz. Bu dâvâ için yola çıkmış bütün arkadaş ve ağabeylerimize sonsuz teşekkür ederiz. Saygılarımızla….

Biz de sizlere teşekkür ederiz.