"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Peygamberimizin (asm) ümmî oluşu ne demektir?

Süleyman KÖSMENE
10 Haziran 2020, Çarşamba
Nuri Çakır: “Peygamberimizin (asm) okuma yazma bilmiyor olmasını kabullenemeyen bazı kişiler onun ümmîliğinin başka manaya geldiğini iddia ediyorlar. Bu iddiaların tarihî kaynağı var mı? Ümmîlik konusunda İslâm literatüründe farklı görüşler var mı? Risaleler bu konuda ne diyor?”

Parmak Kalemini Kullanmıştır

Arapça’da “El-Ümm” anne demektir. Ümmî ise anneye ait olan, annenin değerlerine tabi olan manasında olduğu gibi, annesinden doğduğu gibi okur-yazar olmayan manasına da gelir.

Evet, Peygamber Efendimiz (asm) ümmî idi, yani okur-yazar değildi. Bin küsur yıldan beri İslâm ümmeti bunu böyle bilmiştir. Bediüzzaman’ın şakk-ı kamerle ilgili şu ifadesi bunu doğrulayan örneklerden sadece biridir: “Mevlânâ Câmî’nin dediği gibi; “Hiç yazı yazmayan o ümmî zât, parmak kalemiyle sahife-i semavîde bir elif yazmış; bir kırkı, iki elli yapmış.” 1

Bu mesele tarihî bir bilgi olmasına rağmen, Kur’ân’da da geçiyor: “Sen bundan önce hiçbir kitabı okur değildin ve elinle de onu yazar değildin. Eğer okur-yazar olsaydın, o vakit münkirler şüphe duyarlardı.” 2

Âyetin son kısmının açılımı şöyledir: 

Eğer okur-yazar olsaydın senin bu bilgileri önceki kitaplardan öğrendiğini söyleyeceklerdi, peygamberliğine gölge düşüreceklerdi. Münkirler inkârlarına bir dayanak bulacaklardı.

Peygamber Efendimiz’in (asm) okur-yazar olmaması demek, getirdiği hiçbir bilgide ne Tevrat’tan, ne İncil’den hiçbir sızıntının olmaması, eski kitaplardan alınma şüphesinin bulunmaması, verdiği her bilginin arı duru Allah’a ait olması demektir. Zahirde şüpheye sebep olacak bütün yollar kesilmiştir. Münkirlerin bulantı vermelerini önlemek için, bizzat Kur’ân bu meseleyi bir âyetle zapt altına almıştır.

Eski Uygarlık Bilgilerinden Değildir

Buna rağmen Peygamber Efendimiz’in (asm) verdiği bilgilerde hep eski kitaplardan alındığı şüphesini dile getirenler olmuştur. İslâmiyet’in eski uygarlıkların hikmetleriyle doldurulmuş olabileceğini ileri sürenler olmuştur. On iki yaşında amcasıyla gittiği Busra Panayırı’nda görüştüğü rahipten bile çok bilgi edindiğine kadar iddiasını ileri götürenler olmuştur.

Bu iddia sahipleri oryantalistlerdir. Yani İslâm’ı yıkmak için İslâm’ı araştırmaya soyunan Batılı filozoflardır. Bunlar suret-i haktan gözüken yıkıcı iddialardır. Son Peygamberin (asm) okur-yazar olmadığını ileri sürmek, onun cahil olduğunu ileri sürmek demek olduğunu, bir peygamber için bunun bir noksanlık olduğunu iddia ederek zihinleri bulandırmışlardır. Böylece, okur-yazar olan birisinin eski kültürlerden etkilenmiş olmasının yolunu da açmışlardır.

Oysa bir peygamber için eski uygarlıklardan alınacak hiçbir bilgi yoktur.

Peygamber Efendimiz’in (asm) verdiği hikmetlerin kaynağının Sümerlere, Etilere, Hititlere ve diğer eski uygarlıklara dayandığını ileri sürerek İslâm’ın aslında din olmadığı… Çok zeki olan Muhammed’in (asm) eski kültürleri yoğurarak ortaya yepyeni bir hayat felsefesi çıkarmış olabileceği gibi zırvalar tedavülde bundan dolayı gezebilmektedir. Ve bu tedavüller birçok gencin deizm veya ateizm bataklığına düşmesine sebep olmuştur.

Bu bir faciadır. Oryantalist kaynaklı bu faciaya maalesef bazı ilahiyatçıların da teşne olduğunu görmekteyiz. Zaten kimi ilahiyatçıların yeni diye savundukları bilgiler, oryantalistlerin suret-i haktan gözüküp ortaya attıkları filtresiz zehirlerden ibarettir.

Tuzak İddialar

Arap milleti zaten ümmî bir topluluk olarak bilinir. Hatta Arap toplumunda şiirin çok yaygın oluşu da ümmîliğinin alâmeti sayılmıştır. Çünkü yazı âdeti olmadığından meramlarını zihinlerinde şiir ve belâgatla ifade ediyorlardı. Bu da zamanla şiir kültürünü yaygınlaştırdı. 3

Okur-yazar olmak evet bizim medeniyetimiz için bir meziyettir. Okur-yazar olmamak demek şimdilerde cahil olmak demektir. Ama Allah’tan vahiy alan ve her adımını vahyin kontrolünde atan bir peygamber için okur-yazar olmaya ihtiyaç yoktur. “O şahsî arzularına göre konuşmaz. O’nun konuştukları ancak kendisine gelen vahiyledir.” 4 diyen Kur’ân bu kapıyı kapatmıştır.

Böyle bir peygamber için okur-yazar olmak bir meziyet değildir, böyle bir iddia da tuzaktır. Böyle bir iddiayı savunmak da tuzaktır!

DUÂ

Allah’ım! Bizi hakkı hak bilip hakka sarılmakla; batılı batıl bilip batıldan içtinap etmekle rızıklandır! Âmin!

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 459. 2- Ankebut Sûresi: 48. 3- Sözler, s. 592. 4- Necm Sûresi: 3, 4.

Okunma Sayısı: 3602
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    10.6.2020 14:55:01

    Bu cevaba maaşallah baarekaklah derim.

  • Ramazan ÇALIŞAN

    10.6.2020 13:01:01

    Bende ona tevhidle alakalı bir şüphemin olmadıgını bir köyde iki muhtar olmaz örneğinden başlayarak seninle daha önce hiç tanışmadıgımız halde, sein ellerin benim elime,burnun burnuma, kulakların kulaklarıma benziyor.Demekki bir insanı kim yaratmış ise butün insanları o yaratmış.Bir papatyayı kim yaratmış ise bütün papatyaları o yaratmış.Işığı kim yaratmış ise gözü o yaratmış yani kainatı kim yaratmışsa insanıda o yaratmış.Şirke dair bir delil bir belirti görünmüyor dedim.Bana bütün bunların karşısında dediği tek cümle şu oldu;Sen ben aklımı çelmek inancını bana diktemi etmek istiyorsun dedi.Bende ona,demek sende sana göre kutsal olan sümer tabletlerini bana anlatırken aynısını yapmı olmuyormusun dedim.Risale i nur küfrün blini kırmış.

  • Ramazan ÇALIŞAN

    10.6.2020 12:34:38

    Süleyman hocam,dün kendisinin ateist olduğunu söyleyen bir eğitimci ile bu konularda bir uzunca bir konuşmamız oldu.Bana sümerlerden ve etilerden kalma kitabetlerde nuh tufanı ile alakalı bilgilerin var olduğunu dolayısı ile tevhid inancına uzak durduğunu , bunların kaynağının çok tanrılı dinler olduğunu uzun uzun anlattı.Bende sabırla dinledim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı