İstanbul hanımları olarak biz de yaptığımız bir online program ile bu listeye eklendik.

 21 Şubat Çarşamba akşamı gerçekleştirdiğimiz programda Ayşenur Yaşar, Emine Kostak, Gülnur Tercan ve ben konuşmacı olarak katıldık. Gazetemizin yayın dünyasındaki yerini farklı yönleriyle anlatmaya gayret ettik. Gazetemizin 50 yıllık hanım okuyucularından müsait olup kabul edenlerden ise kısa video sohbetler gerçekleştirdik. Nahide Çelikbağ, Rahime Kaba ve Emine Benlice video ile Arife Aksakal ise program için gönderdiği metnin seslendirilmesi ile yayına katıldı. Yatılı Öğretmen okulu yıllarında gazete ile arkadaşlık, rüyaların rehberliğinde sadık okuyuculuğa geçiş, 50 yıllık gazete serancamını şiirle dizelere aktarış, Kuran tilaveti ve teknik ekibin de uyumlu çalışmaları ile keyifli bir akşam sohbeti gerçekleştirdik. Baki kubbede hoş bir seda misali…

Gazetemizin ilk yazı işleri müdürü Sabahattin Aksakal Ağabeyin değerli eşi Arife Aksakal’ın yazıya aktardığı serencamdan bir bölüm sunalım:

İBRETLİ BİR SERENCAM

Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bu asra bakan âyetlerinin muhteşem bir tefsiri olan Risale-i Nurların, matbuat âlemindeki dili olan Yeni Asya gazetesini; 1980 yılından beri tanıyor ve okuyorum. O zamandan beri tavizsiz, istikrarlı duruşuyla Yeni Asya; ailemizin ve tüm okuyucularının medar-ı iftiharı olmuştur.

Ülkemizdeki demokrasi, insan hakları, din, vicdan, fikir, başörtüsü hürriyetinin tesisinde, ihtilâl ve darbelere karşı mücadelede Yeni Asya her zaman öncü rolü üstlenmiştir.

Yeni Asya gazetesinin ilk yazı işleri müdürü, değerli eşim Sabahattin Aksakal Bey’in, 12 Eylül ihtilâli sonrası, ülkemizin yaşadığı o zor günlerde; sık sık Selimiye askerî mahkemesine çağrıldığını, gazetede çıkan haber ve yazılardan defalarca sorguya çekildiğini hiç unutamam...

Hacı bey, her sabah evden çıkarken önce kundaktaki bebeğini, sonra yaşlı anne babasının ellerini öper, hayır dualarımızı alır: “Akşama dönemeyebilirim, hepiniz hakkınızı helâl edin.” Diyerek Selimiye’ye ifade vermeye giderdi. O dönem; bir sağcı, bir solcu insanların idam edildiği, demokrasinin, insan hak ve hürriyetlerinin rafa kalktığı, çok karanlık bir dönemdi...

1980 - 1984 yılları arasında Yeni Asya gazetesi, sıkıyönetim askeri mahkemesi kararıyla, 4 kere kapatıldı. Yeni Nesil, Tasvir vb. gibi isimlerle Yeni Asya’mız, Yüce Allah’ın inayet ve tevfikiyle, aynı yiğit, cefakâr kadronun büyük fedakârlıkları ile yayın hayatına yine devam etti çok şükür.

28 Ekim 1990’da Ankara Kocatepe Camiinde okutulan Bediüzzaman mevlidi için, bir kaşık suda fırtına koparılıp, DGM savcısı tarafından, gazetenin idarî kadrosu ve Ankara temsilcisinin 15 gün keyfî tutuklanması, evlerimize ani baskınlar ve aramalar...

Yazılardan dolayı hapis, tazminat, para cezaları, hacizler, icra takipleri, eşyalarımızın taşınıp tekrar iade edilmesi… Yeni Asya gazetesinin yayınlayıp daha sonra kitap hâline getirdiği Yakın Tarih Ansiklopedisinin tüm sorumluluğunu üzerine alan beyimin 3,5 yıl ağır hapis cezası verilmesi...

17 Şubat 1994’te, lapa lapa, diz boyu beyaz rahmetin yağdığı, yolların kapandığı, bir Ramazan akşamı teravih vaktinde, beyimin Erenköy’deki evimize yapılan ani bir baskınla tutuklanması ve Bayrampaşa cezaevinde bir süre tutulduktan sonra Bilecik Osmaneli cezaevine nakledilmesi. 4. Son çocuğumuzun medreseyi Yusufiye yollarında dünyaya gelmesi, yine zahmeti bitmiş, rahmeti kalmış unutamadığım hatıralardandır...

Daha detaylı şahit olduğum, ailece ve bizzat yaşadığım diğer hatıraları da Cenâb-ı Hakkın huzurunda, beşer yolculuğumuzun son durağındaki geniş meydanda toplandığımızda, anlatmak niyetindeyim, o yüzden daha fazla kıymetli vaktinizi almak istemiyorum.

Sevgili Kardeşlerim Yeni Asya camiası olarak büyük bir aileyiz, nurlu gelecekten ümidvârım elhamdülillah.

1927’lerde Barla’dan dünyaya yayılan Nur meşalesini başarıyla taşıyan Yeni Asya Gazetesinde yazar ve okuyucu olarak emeği geçen herkese; selâm sevgi ve saygılarımı sunarım. Bu bahtiyar silsilede bulunan, bizden önce asıl yurdumuza hicret edenlere de, Yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret dilerim…Daha nice 55 yıllara inşallah