Bediüzzaman Hazretleri’nin de en çok makale ve konuşmalarını gazeteler eliyle neşrettiği dönem, İkinci Meşrûtiyet ile 31 Mart Vak’ası zamanlarında cereyan etmiştir.

İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti hakkında yazdıklarını neşretmek için çoğunlukla Volkan Gazetesi’ni kullanır.

Meşrûtiyet ve İttihad-ı Muhammedî’nin mahiyetini tam kavrayamayanlar, çeşitli endişelerini Üstada aktarırlar. Üstad da, bu dâvânın duyurulmasında neşriyatın önemini izah eder.

Vehim; “Volkan’a nedir bu kadar münasebet? İttihad-ı Muhammedî bununla ne hizmet görecek?”

İrşat; “Din nasihatten ibarettir. Nasihatte tesir lâzım. Tesir de hamiyet-i İslâmiyenin heyecanı ve vicdanların ihtisaslarına vabestedir. Biz de İttihad-ı Muhammedî ile herkesin vicdanına pencereler açıyoruz. Volkan gibi ceride-i diniye ile nesahiy-i diniyeyi o mütehassıs ve müteheyyiç vicdanlara yağdırmak istiyoruz.”

“Bu teşebbüsata mani olanlara deriz ki; …Şeriat-ı Garra ve ma’kesi olan İttihad-ı Muhammedî, bazı cüz’i ağrazların karışmasıyla tecellilerine mani oluyorsunuz bu mazzarat-ı cüz’i için menfaat-i umumiye-i âlem ihmal olunmaz.” (ESDE, s. 98)

Yani, Şeriatın ve İttihad-ı Muhammedî’nin neşrini küçük garazlarınızla mani oluyorsunuz. Yani, dinî gazeteler ile dinî nasihatleri duygulu ve heyecanlı vicdanlara yağdırmak istiyoruz.

İkinci vehimli sualinde geçen bir başka ifadesinde de, İttihad-ı Muhammedî’nin esasatının yazıldığı paragraf şöyle bitiyor:

“…Her vakit naşir-i efkârı başta Kur’ân ve tefsirleri ve bu zamandaki tefsiri olan Risale-i Nuru ve ilâ-yı Kelimetullaha hedef ve maksat eden umum dinî ve müstakim ceraddir…” (ESDE, s. 70)

Yani bu zamanda İslâmı anlatacak olan dinî neşriyat yapan ve istikamette olan gazetelerdir.

Bütün baktığımızda bu görevi her türlü zorluklara rağmen 53 yıldır Yeni Asya bihakkın yerine getiriyor.

Her gün Üstadımızın makalesi ile gözlerimizi açıp, birinci dersimizi Üstadımızdan almamıza vesile oluyor. 

53 yıllık neşir hayatında, başta Zübeyir Ağabey olmak üzere, Yeni Asya’nın neşrinde emeği geçen herkesten Allah razı olsun.