Güzel haberler duyunca sevinmemek mümkün değil.
Aynı zamanda bazı yabancı siyasetçilerin konuşmaları ile bizdeki siyasetçilerin bakış açısı arasındaki fark da dikkat çekici. Bizdeki siyasetçiler ekseriyetle ‘yanlış yaptık’ dememek için yüz dereden su getirirken bazı ‘yabancı’lar bunu ifade ediyor ve icabında dünyadan da özür diliyorlar.
Meselâ, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Avrupa ülkelerine, Afrika’daki sömürge dönemine ilişkin sorumluluk üstlenmesi çağrısında bulunmuş ve “Çünkü bu bizim geleceğimizle ilgili” demiş.
Steinmeier, Berlin’de inşa edilen Humboldt-Forum’da, Etnoloji Müzesi ve Asya Sanat Müzesi’nden getirilen eserlerin yer aldığı serginin açılışında yaptığı konuşmada, eserlerin sömürge döneminde getirildiği ülkelerle görüşmeler yapılmasını istemiş. Steinmeier, “Sadece biz Almanlar değil, sömürge tarihi olan bütün Avrupa ülkeleri (bunu yapmalı anlamında)” ifadesini de kullanmış.
İlgili haberde şu bilgiler yer almış: “Steinmeier, bu sürecin sancılı olacağını belirterek, ‘Ancak biz Avrupalıların bu tarih karşısında sorumluluğumuz var. Her ülke kendi başına ve hep birlikte. Her ülkenin bu geçmişten dersler çıkarması lâzım. Ancak Avrupalılar olarak hep birlikte’ diye konuştu. “Kolektif hafızada Alman sömürge döneminin uzun bir süre ya yüceltildiğini ya da tamamen unutulduğunu vurgulayan Steinmeier, belki o dönemde, Alman Güneybatı Afrikası’nda, bugünkü Kamerun ve Togo’da veya Papua Yeni Gine’de neler yaşandığının bilinmek istenmediğini söyledi. Steinmeier, ‘Sömürge yöneticileri olarak Almanlar da insanları baskı altında tuttu, sömürdü yağmaladı ve öldürdü’ dedi. Buradaki karanlığa ışık tutmanın sadece tarihçilerin görevi olmadığının altını çizen Steinmeier, ‘Almanların sömürge döneminde yaptıkları adaletsizlik, bütün toplum olarak bizi ilgilendiriyor. Çünkü ülkemizde de günümüzde, bu toplumun gündelik yaşamanın ortasında, ırkçılık, ayrımcılık, sözde yabancıların aşağılanmasından fizikî saldırılara kadar korkunç şiddet eylemeleri var’ ifadelerini kullandı. Steinmeier, sömürge tarihiyle yüzleşmek gerektiğine işaret ederek, ‘Günlük hayattaki ırkçılığın derin köklerini, ancak hatırlardaki karanlık noktaları aydınlatırsak, sömürge tarihimizle şimdiye kadar yaptığımızdan daha fazla uğraşırsak anlayabilir ve üstesinden gelebiliriz’ değerlendirmesinde bulundu.” (aa, 22 Eylül 2021)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in bu beyanı önemli olmakla birlikte bu beyanı ‘normal’ karşılayan Almanya kamuoyunun tavrı da dikkat çekicidir. Esasında kendisine güvenen devletler ve idareciler icap ettiğinde özür diler, yaptıkları hataları tekrarlamak istemezler. Şimdi Almanya’daki bu tabloya bakıp Türkiye’de yaşananları değerlendirmek ister misiniz? Bir idareci şaşırıp da “Biz filan zaman ve filan yerde hata ettik. Bu sebeple özeleştiri yapalım. Hataları tekrarlamayalım” dese en başta o siyasetçinin yol arkadaşları bile buna itiraz eder. Çünkü bizdeki anlayışa göre siyasetçi hata yapmaz, yapsa da bunu ilân etmez. Peki hatalar ikrar edilip özür dilenmediğinde başımız göğe mi eriyor? Tam aksine fısıltı gazeteleri bire bin katarak daha fazla yalan ve yanlı bilgi yaymaya devam ediyor.
Hatalarla yüzleşmek hem şahıslar hem de devletler için iyidir, doğrudur ve faydalıdır. Tabiî ki bunun için ‘hata’ edildiğini kabul etmek gerekir. Maalesef bizim geçmişimizde hata kabulüne pek rastlanmıyor. Dolayısıyla yeni hatalar işlenmeye devem ediyor. Temennimiz ve duâmız hataların ve yanlışların tekrarlanmaması için olsun vesselâm.