* 2018’den beri devam eden süreç olumlu neticelerini veriyor. 2018 genel seçiminde parlamento daha çeşitli, daha çok sesli bir hale geldi. 2019 yerel seçimlerinde de iktidar partisinin kalesi olarak gördüğü İstanbul ve Ankara’yı kaybetmek durumuyla karşı karşıya kaldığı bir sonuç ortaya çıktı. İmamoğlu, Yavaş ve onların şahsında bu çizgiyle uyumlu bir profilin ortaya çıkmış olması bu sonucun alınmasında çok etkili oldu. 

* Ben bir görüşmemizde Kemal Beye de söylemiştim; Said Nursî’nin 1940’larda dönemin CHP Genel Sekreteri Hilmi Uran’a yazmış olduğu bir mektup var. Artık Türkiye çok partili sistemine geçiş sürecine girmiş ve o mektupta mana olarak diyor ki: “CHP olarak, tek parti döneminde, özellikle o dönemin ilk yıllarından itibaren yapılan, milleti inciten, küstüren uygulamaların sorumluluğundan ve o kamburdan kurtulabilmek için sizin milletle, milletin inanç ve değerleriyle barışık bir çizgiye gelmeniz lâzım.” Bu anlamda özetleyebileceğim bir tavsiyesi oldu. Siz son dönemdeki uygulamalarınızla Said Nursî’nin o tarihte Hilmi Uran’a yapmış olduğu tavsiyeyi yerine getiriyorsunuz ve çok takdire şayan bir şey yapıyorsunuz. Sizin bu çizginiz, duruşunuz, açılımınız, Türkiye’yi ve siyaseti rahatlatacak, normalleştirecektir. 

* Kemal Bey CHP gibi zor bir partide bu değişimi gerçekten kararlı bir şekilde takip eden ve sürdüren bir isim olarak takdiri hak ediyor. Şimdiye kadar yaptıklarıyla ve partide gerçekleştirdiği, öncülüğünü yaptığı değişimle  çok iyi bir performans ortaya koydu.

* 6 partinin haftalık periyodlarla Mecliste gerçekleştirdikleri toplantı sonraları yapılan açıklamalarda önemli ipuçları var. Türkiye’nin düze çıkabilmesi, tek adam rejiminden kurtulabilmesi ve onun ortaya çıkardığı, kronikleştirdiği sorunların aşılabilmesi için gerçek anlamda işleyen bir demokrasiye kavuşması; bunun için de demokrasi kurumlarının işler hale gelmesi lâzım. Etkin bir Meclis, kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü, hür ve bağımsız bir medya, hür üniversite, hür sivil toplum…

(Devam edeceğiz.)