"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Serbest Fırka’nın jokeri: Ali Fethi

M. Latif SALİHOĞLU
09 Ocak 2013, Çarşamba
Yakın tarih yazıları

Yakın tarihimizin "nev–i şahsına münhasır" en popüler siyasî figürlerinden biri de hiç şüphesiz Ali Fethi (Okyar) Beydir.
Mustafa Kemal, onu kritik dönemlerde tam bir joker olarak kullandı.
Bu joker şahsiyetin ilk önemli rolü Selanik'te hapsedilen Sultan Abdülhamid'e nezaret etmek; oynadığı son önemli rol ise, 1930'da kendisine kurdurulup üç–dört ay sonra tekrar kapattırılan Serbest Fırka'ya başkanlık etmek olmuştur.
* * *
Aslında, o asker kökenli bir bürokrat ve bir siyasetçiydi.
Ama, hiçbir zaman kendi inisiyatifiyle hareket etmedi. Siyaset sahnesinde, daima bir başkasının inisiyatifi ve yönlendirmesiyle kritik bazı roller üstlendi.
İşte, ona siyasî figür, yahut joker dememiz bu sebepten.
Bakalım, yakın geçmişteki siyasî senaryoların hangisinde rol alıp oynamış ve üstlendiği rollerde nasıl bir performans göstermiş...
Bunu öğrenmek için, şimdi bu önemli figürü biraz daha yakından tanımaya çalışalım.

Kısa biyografisi

Ali Fethi Bey, 1880'de Pirlepe'de (Prilep) doğdu. Burası, Makedonya Cumhuriyetinin orta bölgesinde yer alan önemli şehir merkezlerinden biridir.
Fethi Okyar, çocukluğunda iyi bir eğitim gördü. Gençliğinde askerliğe ilgi duydu. Harbiye okuluna girdi.
1903'te Harbiye'den teğmen rütbesiyle mezun olduktan bir müddet sonra, Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Selanik'teki 3. Ordu'da görev aldı.
Yine Selanik'te iken, gizli kurulan ve illegal bir cemiyet olan İttihat ve Terakkiye katıldı.
1908'de Meşrûtiyet'in ilânıyla birlikte, binbaşı rütbesiyle Selanik Jandarma Subay Okulu komutanlığına atandı.
1909'da Sultan II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinin ardından, tam 3,5 sene müddetle Selânik'teki Alâtini Köşkü'nde mahpus tutulması esnasında, burada da Muhafız Komutanlığı yaptı.
(NOT: Alâtini Köşkü, Selanik'te Yalılar semtinde, İtalyan asıllı un tüccarı Yahudi Giorgio Allâtini'ye ait dört katlı bir bina idi.)
Ali Fethi Bey, 1911'de İtalyanların Trablusgarp'ı işgali üzerine oraya gidip mücadeleye atılanlardan biri oldu.
Trablusgarp'dan döndükten sonra, Ocak 1912'de Manastır mebusluğuna seçildi. Meclis'in tıkanıp feshedilmesi üzerine, aynı sene içinde askerlik mesleğine geri döndü.
Yine aynı sene içinde ordudan ayrılarak Sofya Elçiliğine atandı. Aynı dönemde Sofya'da askerî ateşe görevinde bulunan Mustafa Kemal'le olan dostluğu daha da pekişti.
1917 yılı sonunda yapılan seçimde yine İstanbul Mebusu olarak Meclis'e girdi. Meclis'te işi yaver gitti ve 1918'de Ahmet İzzet Paşa kabinesinde Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) oldu.
Ne var ki, aynı yıl içinde İttihatçı liderlerin ülkeyi terk etmelerinde kendi ihmali olduğu gerekçesiyle bakanlıktan istifa etmek durumunda.
1918 yılı sonlarında, M. Kemal'le birlikte Minber isimli gazeteyi çıkarttı.
İşgal döneminde, İttihatçıların önde gelen adamlarından biri olduğu gerekçesiyle, İngilizler tarafından Malta Adasına sürgün edildi.
Ancak, Osmanlı tarafında tutuklu bulunan İngilizlerle değiştirilmek (becayiş) üzere, serbest bırakıldı.
1921'de Ankara'ya geldi. Sırasıyla Dahiliye Vekilliği, İcra Vekilleri Reisliği (M. Kemal'in vekili olarak), Millet Meclisi Başkanlığı yaptı.
İkinci Meclis devresinde, M. Kemal'in cumhurbaşkanlığına getirilmesi üzerine, Fethi Okyar Meclis Başkanvekili seçildi.
2 Kasım 1924'te Başbakanlığa getirildi. 4 Mart 1925'ten sonra (Şeyh Said Hadisesi üzerine) Başbakanlıktan ayrılarak yerini İsmet Paşaya terk etti.
Aynı sene Paris Büyükelçiliğine atandı. Beş yıl sonra bu görevi bırakıp geri geldi.
1930 yılı sonlarında, M. Kemal'in bilgisi ve direktifleri dahilinde hareketle, Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdu. Ancak, muharrik–i bizzat olmadığı için, dört ay sonra, başında bulunduğu partiyi yine kendisi kapattırmak durumunda kaldı.
1934'te Londra Büyükelçiliğine atandı. 1939–42 yılları arasında gelip milletvekili seçildi. Kısa bir süre Adalet Bakanlığı görevini yürüttü.
Daha sonra siyasetten çekildi. 7 Mayıs 1943'te İstanbul'da öldü. Mezarı Zincirlikuyu'da.

Özetle, öne çıkan hususiyetleri

* Asker ve siyaset karması şeklinde ortaya çıkan İttihatçıların üst yönetim elemanlarından biridir. Ancak, birinciliğe hiç oynamadı, hangi görev verildiyse onu yapmaya çalıştı.

* Sultan II. Abdülhamid'in Selanik'teki mahpusluk günlerinde yanında ve yakınında en uzun müddetle vazife gören Muhafız Komutanı oldu.

* Eski İttihatçılar'dan koptuktan sonra, tam bir teslimiyet içinde M. Kemal'e bağlandı. Onun inisiyatifi doğrultusunda hareket etti.

* 1930'da Serbest Fırka'nın başına geçti. Ancak, herhangi bir misyon, yahut vizyon sahibi olmayıp, doğrudan başkasının kumandası ile siyaset yaptı. Bu yüzden de başarılı olamadı. Sadece ciddî muhalefete soyunan arkadaşlarının canını yaktırdı. Tıpkı, Menemen Hadisesinin ağır faturasını dindarlara çıkarttırmaya sebebiyet verdiği gibi...

* En bâriz özelliklerinin başında, M. Kemal ile olan yakınlığı, hemfikirliği ve benzerlik gösteren muhtelif makamlardaki çalışmaları gelir. Coğrafî bölgeleri ve doğum tarihleri de birbirine çok yakın; hatta hemen hemen aynıdır.

Okunma Sayısı: 1418
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • özdemiroğlu

    9.1.2013 00:00:00

           Şu anda yaşanan dönemin Ali Fethi Bey’i kim?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı