25 Şubat 2021 tarihli gazetelerde de Japonya’da koronavirüs sebebiyle uygulanan izolasyon sonucu meydana gelen yalnızlık sebebiyle binlerce insanın intihar ettiği, dolayısıyla Başbakan Yoshihide Suga’nın Tetsushi Sakamoto’yu “Yalnızlık Bakanlığı” olarak atandığı yazıyordu.

Yeni atanan bakan; “ülke vatandaşları arasında yalnızlığı ve sosyal izolasyonu azaltmakla görevli olduğunu, bu konuda bir strateji ortaya koymak ve insanlar arasındaki bağları korumak için faaliyetler gerçekleştirmeyi umuyorum” diye beyanat vermiş. Demek ki yaşlı dünyamızın bu ahirzaman dediğimiz son zaman diliminde bunları da duyacakmışız.

Yalnızlık... Hakikaten çok zor bir şey. Kimseyle görüşememek, hiç kimse tarafından aranılmamak... Günlerce, aylarca yalnız yaşamak. İşte insanlar buna tahammül edemiyerek intihara kadar gidebiliyor. Bazı kimseler evcil hayvanlarla bu yalnızlığını unutmaya çalışsa da yalnızlık; insanlığın bu asırda içine düştüğü büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Peki bunun çaresi nedir? Çaresi; muhabbet, kardeşlik, dostlarla sık sık görüşmek...

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin telif ettiği Risale-i Nur Külliyatı’nın birçok yerinde; muhabbetten ve kardeşlikten bahsedilir. Risale-i Nurlar’ı öncelikle ailemizle, daha sonra çevremizdeki insanlarla beraber ders halkası oluşturarak okumamız tavsiye edilir.

Risale-i Nur dersleri daha çok imanî derslerdir. Ahiret ile ilgili konuları ihtiva etmektedir. Dünya cihetine ikinci üçüncü derecede bakar. Ancak, hiç aklımıza gelmeyen faydalarından biri de bizi yalnızlığa düşmekten muhafaza etmesidir. Bu derslere devam eden kimseler zaman içinde kuvvetli bir imana sahip olurlarken, bunun yanında ders arkadaşları ile öyle bir kardeşlik meydana gelmektedir ki; “Biri şarkta, biri garpta, biri mazide, biri müstakbelde, biri dünyada, biri âhirette olsa da beraber sayılabilirler ve sohbet edebilirler” (Mektubat 23. Mektup) hakikatine ulaşırlar.

Evet Risale-i Nur dersleri iman dersleridir. Bu derslere devam edenler, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (asm) Mi’rac Gecesi’nde gözüyle gördüğü Saadet-i Ebediye’nin müjdesini ve ehl-i imanın Cennetteki hayat-ı bakiyesinin beşaretini ve insanın alâkadar olduğu sevdiklerinin mahvolmadıklarını ve onların zevallerinden sonra yine görüşmelerinin muhakkak olacağı müjdesini... “ (Emirdağ Lâhikası) okunan bu derslerden öğrenmektirler.

Dolayısıyla Saadet-i dareyn denilen hem dünya ve hem de ahiret saadetine nail olabilmektedirler.

“Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur. Hem şu kâinatın rabıtasıdır. Hem şu kâinatın nurudur hem hayatıdır.” (Sözler 24. Söz 5. Dal) diyen Bediüzzaman’ın başlattığı Risale-i Nur sohbetleri bu gün daha da önem arz etmektedir. Bütün dünyayı sarsan Covid-19 virüs salgını sebebiyle her ne kadar bazı yerlerde yapılan derslere ara verilip, internet üzerinden online dersler yapılıyor olsa da müsait olan mahallerde sosyal mesafeye dikkat edilerek ve gerekli diğer tedbirler titizlikle alınmak suretiyle yüz yüze dersler de ihmal edilmmeli.

İnsanlığın içine düştüğü sıkıntılardan bizleri muhafaza eden ve pek çok hikmetleri bulunan bu derslere ileride kıymetini anlayan birçok kimse koşarak dahil olacaktır. Yeter ki biz kapıyı açık tatalım.