Bazı ölümler dünyada deprem etkisi yapar... Bazı ölümler tarihin akışını değiştirir... Diğer bazı ölümler de dünyadan ziyade ahirette yankı yapar.

Ölen birçok meşhur insana dünyada parlak cenaze törenleri düzenlenir. Onların ölümleri ülkelerinde ve dünyada kuvvetli ses getirir. Onların cenaze merasimlerine binlerce, belki milyonlarca insan iştirak eder. Ancak onlar işledikleri kötü ameller sebebiyle ahiret âleminde gariptirler. Orada onları tanıyan çıkmaz.

Bazı insanlar sade bir hayat yaşarlar ve sessizce ölürler. Onların ölümünden çok kimse haberdar olmaz. Onlara basit ve sıradan bir cenaze merasimi düzenlenir, cenaze törenlerine katılım az olur. Ancak onlar, dünyada iyi kulluk yaptıkları ve Allah’ın hoşuna giden salih ameller işledikleri için, ahiret âleminin sakinleri tarafından çok iyi bilinirler ve orada onlara güzel karşılama yaparlar.

İnşallah Ahmet Denktaş Ağabey son grup insanlardandır. Onunla Antakya’da yıllarca beraber hizmet etmiştik. O pek kimseye hissettirmeden sade, mütevazi, iktisat ve kanaat ile bir hayat yaşamıştı. Çok kimse onun nasıl ve ne ile geçindiğini bilmezdi. 

Biz onda Risale-i Nur’da anlatılan örnek bir Nur Talebesinin vasıflarını gördük.

Biz onun yıllarca yaz – kış, yağmur – çamur demeden sebatla Risale-i Nur Külliyatı’nı, Yeni Asya Gazetesi’ni ve yayınlarını abonelerine ulaştırdığına şahit olduk. Ancak o, bu hizmetleri yaptığını kimseye söylemezdi. Amelinde rıza-i İlâhî’yi esas alırdı. Bütün kuvvetini ihlâsta ve hakta bilirdi. 

* Beraber çalıştığı kardeşlerini tenkit etmez, onların özerine faziletfuruşluk nevinden gıpta damarlarını tahrik etmezdi.

* Kardeşlerinin meziyetlerini şahsında ve faziletlerini kendinde tasavvur edip onlarla şakirane iftihar ederdi. 

* Ehl-i takva olup haram ve şüpheli işlerden uzak dururdu.

* Tabiiyeti (istişarelere bağlı olmayı) mesuliyetli olan metbuiyete (meşveretlerde yer almaya) tercih ederdi. Onun yaptığı önemli hizmete rağmen, meşveret heyetine girmeye talip olduğunu görmedik.

 * İstisnalar haricinde, şahs-ı manevînin tecelli ettiği dersleri kaçırmaz, ilerlemiş yaşına rağmen derslere katılmayı aksatmamaya itina gösterirdi.

* Çok iyi bir ders dinleyicisi idi. Az ve öz konuşur, konuştuğu zaman hizmetten bahseder, iyi ve güzel şeyler söylerdi.

* Onun birisiyle kavga ve münakaşa ettiğini görmedik. Gıybetten ve dedikodudan uzak dururdu. Kimsenin kusur ve hatasını araştırıp dillendirmezdi.  

* Mütebessim ve güleç bir yüzü vardı. İmanının güzelliği sanki yüzüne aksetmiş gibi idi.

* Cemaat içinde küsen ve küstürenlerden hiç olmadı.

* İhtilâl ve siyasî kargaşa süreçlerinde cemaat bünyesinde şiddetli sarsılmalar, parçalanmalar, savrulmalar yaşanırken o, Yeni Asya meslek ve meşrep çizgisinde sebat etti ve vefatına kadar bu doğru tavrını hiç bozmadı.

Cenab-ı Hak Ahmet Denktaş Ağabeye rahmet etsin, ailesine, evlâtlarına ve damatlarına sabr-ı cemil ihsan etsin. Bizlere de böyle imanlı ve güzel bir hayat nasip etsin. Amin...