Ahval-i âlem hasta… Ve asrın insanı hasta… Yeis ve elem/ümitsizlik ve acılar hüküm sürüyor, bu acip hastalıklı asırda.

Hastalığın teşhisi bin beş yüz sene evvel yapılmış ve haber verilmiş, ahirzaman ve hastalıkları… Dehşeti, şiddeti, zararları ve tehlikeleri ayrıntılarıyla Efendimiz (asm) tarafından anlatılmış.

Hastalığın birinci sebebi olarak da dinden verilen tavizler, dine gösterilen lâkaydlık ve dinsizliğin, sefahatin bütün şubeleriyle Müslümanlar başta olmak üzere, bütün insanlığı sarması, kuşatması, yaralaması ve perişan etmesi.

Her şey dini bilmemekten, cehaletten, safderunluktan dolayı başlıyor ve devam ediyor. 

Bediüzzaman’ın şu ifadeleri ahirzaman hadisatı içerisindeki mü’minlerin hallerini çok güzel tarif ve tasvir ederek anlatıyor: “Ehl-i İslâmın safderunluğu, dehşetli canileri âlicânabene affetmesi, tek haseneyi binler seyyiatı işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse ona bir nevi taraftar çıkmasıdır…”

Böyle Müslümanların olması ve yaşayışlarında bu özelliklerinin öne çıkması maalesef küfrü, zındıkayı, sefahati, dinsizliği ve münafıklığı tetikliyor ve netice veriyor. Ahvâli âlemde alev alev iki dünya adına dehşetli bir yangında kalıyor.

İman zafiyeti, inançsızlık, nefsî ve şeytanî her türlü kötü hasletler, Kur’ân’ın, imanın, İslâmın nuruyla ve kuvvetiyle ber taraf edilmeli, ortadan kaldırılmalıdır.

Ne olursa olsun bu acip asrın, bu acip hastalığın ilâcı iman, taklidî iman, tahkikî iman, ilmenyakin iman, aynelyakin iman, hakkalyakîn iman basamak ve mertebelerindedir. Bu basamaklar muhakkak bir surette azimle, iradeyle, sabırla, şevkle, aşkla, ümid ve gayretle, çalışmayla isteyerek ve severek aşılmalı, yürünebilmeli ve ulaşılabilmelidir.

Rabbim bu acip asrın, acip Müslümanlarına yâr ve yardımcı olsun inşallah.