1970’lerin başında Ahrar/demokratları iktidardan düşürmek için derin güçler tarafından önü açılan N. Erbakan ve ekibinin, MNP ve daha sonra MSP ile din adına siyasî meydana çıkması, demokratlara destek veren dindar camianın bir kısmının kafasını karıştırdı ve kendine çekti.(1)
MSP, 1973 seçimlerinde 48 milletvekili çıkararak demokratları zayıflattı ve tek başlarına iktidara gelemeyecek bir duruma getirdi. O ekip, Halk Partisi ile koalisyon kurarak onun iktidara gelmesine sebep oldu. O koalisyon da, 1971 muhtırası akabinde, daha önce karışıklık çıkardıklarından dolayı içeri atılan sol militanların affının yolunu açtı. Anarşistler hapishanelerden çıkarılınca (2) ülkede komünizmi hâkim kılmak için üniversiteler ve meydanlarda terör estirdiler.
O dönemde bazı ‘Türkçü, milliyetçi’ gençler, durumdan vazife çıkarıp meydanlara inerek, devlet güçlerinin yapması gereken mücadeleyi üstlenerek, solcu gençlerle silahlı çatışmaya giriştiler. O dönemde ülke çapında sıkıyönetim ilân edilmesine rağmen ordu ve askerler, darbe şartları olgunlaşsın diye olaylara müdahale etmiyorlardı.
Üstad Bediüzzaman, 1877 Osmanlı-Rus savaşında Batılı devletlerin desteği ile ilerleyen Rusların, (İstanbul’u işgal etmek üzere şehre 13 km yaklaşarak) İslâm’ın nurunu söndürmeye çalıştıklarını, ancak 12. Asrın Müceddidi olan Mevlânâ Halid-i Bağdadî’nin talebeleri, manevî cihatlarıyla onları geri püskürttüklerini ifade etmektedir. (3)
Onlardan yüz sene sonra, ahir zaman müceddidinin şakirtleri olan Nur Talebeleri, 1977 seçimleri öncesinde MSP’nin demokratları daha çok bölmemesi ve Halk Partisi’nin iktidara gelmemesi için MSP ve CHP hakkında iki broşürü hazırlayıp yurt sathına dağıttılar. (4)
Seçimlerin sonunda MSP 48 milletvekilinden 24 milletvekiline düştü. Halk partisi, 213 milletvekili çıkararak 13 milletvekili eksiği ile hükümeti kuracak çoğunluğu elde edemedi. O dönemde Halk Partisi iktidara gelseydi Marksizm ve Sosyalizm ülkeye hâkim olacaktı. (5)
O süreçte Nur Talebeleri, Nur mesleğinin iman ve Kur’an hizmeti yanında, içtimaî ve siyasî prensibini işletmekle Türkiye’nin büyük bir facianın eşiğinden dönmesine sebep olmuşlardı.
Onların o zamandaki örnek tavrı, hem dindar kimlikli siyasî akımın zararını azaltmış, hem de komünist ve anarşistleri meydanlara salan fesat ve tahrip odaklarının planlarını bozmuştur.
1977 seçimi sonrasında Demokratlar, önce sağ partilerle kurdukları koalisyonla (Milliyetçi Cephe Hükümetleri), daha sonra 1979’da kurdukları azınlık hükümetiyle tekrar iktidara geldiler ve ülkeyi demokratikleştirme ve ekonomik kalkındırma hamlelerine kaldıkları yerden devam ettiler.(6)
Demokrat iktidarın açtığı hürriyet zemininde, Nur Talebeleri ve diğer dinî grupların ifa ettikleri iman hizmeti, siyasetin ve devletin müdahalesi olmadan, rahat bir şekilde inkişaf etti. Bunun sonucunda toplumda özellikle genç nesilde nisbî bir imanî ve ahlâkî şuur gelişti.
Dipnotlar:
1 - M.Kutlular, İşte Hayatım, s.261 vd.
2- Age., s.265.
3 - Şualar, 2017, Birinci Şua, s. 745.
4 - M.Kutlular, İşte Hayatım, s.269 vd.
5 - Age., s.267 vd. 6 - tr.wikipedia.org