2023 hedeflerinin hiçbirinin tutmayıp tam tersine yarıdan da aşağı çekildiğini önceki yazılarımızda aktarmıştık. Bunlardan biri, 2.10.20’de çıkan şu yazımız: https://www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/tek-adam-rejimiyle-kuculen-turkiye_529085.

2021’in sonuna doğru giderken memleketin vaziyeti ortada. Kur artışı herşeyi alt üst etmiş durumda. İş dünyası feryat ediyor. Piyasalar kilitlenmiş. Üretim ve ticaret durma noktasında. Fiyatlar dakika başı yükseliyor.

Bunun sonucunda ya satış yapılamıyor veya alıcının mecbur kalması sebebiyle yapılsa bile satılan malın yerine yenisini koymanın adeta imkânsızlaştığı bir tablo ortaya çıkıyor.

Temel gıda maddeleri başta olmak üzere herşey ateş pahası. Un ve yağ gibi ürünlerin satışını tek adetle sınırlayan uygulamalar, 50 öncesinin karne dönemlerini hatırlatıyor.

Beslenme, barınma ve kışa girerken ısınma gibi en zarurî ihtiyaçları asgarî düzeyde bile karşılayabilmek giderek daha da zorlaşıyor.

Emlak fiyatlarıyla kiralardaki astronomik artışlara yetişmek mümkün değil. Bir zamanlar orta seviyede bir işçi maaşıyla ev ve araba alabilmek mümkün olmuşken, şimdi böyle birşeyi hayal edebilmek dahi imkânsız.

Doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarının tamgaz yükselmesi ve bu yükselişin her kalemde yeni zamları tetiklemesi de cabası.

Enflasyonun tırmanmaya devam ettiği, işyerlerinin bir bir iflâs edip kapandığı; bu durumun zaten çığ gibi büyümekte olan işsizler ordusunu daha da büyüttüğü; çoğunluk itibarıyla zaten çok yetersiz olan ücret ve maaşların iyice eridiği; dar ve sabit gelirli kesimlerin büsbütün fakirleştiği bu gidişat son derece vahim.

İktidar imkânlarıyla beslenip bu sıkıntılardan hiçbir şekilde etkilenmeyen, dahası halkın yaşadığı yakıcı gerçeklerden tamamen koptuklarını zaman zaman uçuk beyanlarıyla açığa vuran çevrelerin bu vurdumduymaz, duyarsız, sorumsuz tavır ve söylemleri, böyle bir tabloda iktidara yönelik tepkileri daha da arttırıyor ve bunun işaretleri giderek yayılıyor.

“Tek çare âcil seçim” kanaati de...