"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

"Avrupa halkları bir an önce toparlanıp Müslümanlarla işbirliği yapmak zorunda"

11 Aralık 2022, Pazar 14:31
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Heba Raouf Ezzat, İslamofobi ile mücadele süreçlerine ilişkin önemli uyarılarda bulunarak "Avrupa halkları bir an önce toparlanıp özgürlükleri ve gelecekleri için Müslümanlarla işbirliği yapmak zorunda." dedi. Leeds Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Salman Sayyid ise, "Adil bir dünya isteyen herkes, İslamofobinin sadece Müslümanları ilgilendiren bir konu olmadığını bilmek zorunda." dedi.

Almanya'dan İslamofobi ve ayrımcılıkla mücadele sözü
İslamofobi yüksek seviyede

Uzmanlar, Batı'da uygulamaya konulan İslam karşıtı yasaların sadece Müslümanları ilgilendirmediğini belirterek, ileriki süreçlerde bu yasaların batılı toplumların özgürlüklerini de derinden etkileyeceği uyarısında bulundu.

"Geleceği Şekillendirmek: Belirsizlikler, Gerçekler ve Fırsatlar" temasıyla 6. düzenlenen TRT World Forum 2022 etkinliği kapsamında İstanbul'da bulunan İngiltere Leeds Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Salman Sayyid, yaptığı değerlendirmede, İslamofobinin kaçınılmaz şekilde küresel bir soruna dönüştüğünü söyledi.

Sayyid, İslamofobinin özellikle Avrupa’da kurumsallaşarak siyaset için kullanışlı bir malzemeye dönüştürüldüğünü ifade ederek, "Dünyanın birçok yerinde bu kavram artık kurumsallaştı. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede sağ eğilimler ve ırkçılık artış gösterdi. Ekonomik bahanelerle beraber bu söylem Avrupalı siyasiler için bir ranta dönüştü. Birçok siyasi lider, maalesef İslamofobi üzerinde siyasetini şekillendirmeye başladı." dedi.

İslamofobi ile mücadele etmenin en önemli yollarından birinin artık bu olguyu kabul etmekten ve bu doğrultuda örgütlenmekten geçtiğini vurgulayan Sayyid, şöyle devam etti:

"İslam düşmanlığı, İslam ve Müslüman karşıtlığı tüm dünyada ciddi boyutlara vardı. Bununla mücadele etmenin yolu, örgütlenmek ve kolektif eylemlerde bulunmaktan geçiyor. Bu konuda insanların eğitilmesi gerekiyor. Adil bir dünya isteyen veya bunun idealini taşıyan herkes, İslamofobinin sadece Müslümanları ilgilendiren bir konu olmadığını bilmek zorunda. Çünkü bugün, Müslümanlara yönelik kısıtlamaların yarın kendilerine de döneceğini anlamaları gerekiyor. Bu sorun, devletle toplum arasında da ciddi sorunlara yol açıyor. Toplumlardaki farklı bireylerin birbiriyle iletişimini de çok ciddi bir şekilde ve derinden etkiliyor."

Dünyanın birçok yerinde Müslümanlara yönelik şiddet ve asimilasyonun artarak devam ettiğini, buna karşın İslam ülkelerinin İslamofobi ile mücadele konusunda son derece yetersiz kaldığını, İslamofobik eylemleri kınamaktan öteye gitmediğini belirten Sayyid, şunları söyledi:

"Jeopolitik gerçeklikler nedeniyle Müslümanlara yönelik şiddete karşı durmak bazen meşakkatli olabiliyor. Fakat bu jeopolitik gerçeklikler üzerinden Müslümanların ezilmesine de göz yumulmamalı. İslam ülkeleri, İslamofobi ile mücadele gündemlerini sıcak tutmak ve bu sorunu daha yüksek sesle dile getirmek zorunda. Özellikle Uygur, Rohingyalar, Keşmir ve Filistin konusunda daha ciddi adımlar atmak, caydırıcı eylemlerde bulunmak zorundalar. Baskı altında olan bu insanlara yeterince destek verilmeli."

"İslamofobi ile mücadelede medya etkin kullanılmalı"

İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Heba Raouf Ezzat ise İslamofobi, ırkçılık ve benzeri sorunların dünyadaki adalet sisteminde yaşanan çarpıklıklardan kaynaklandığını belirterek, insanları, saldırılara karşı koruyacak yasaların uygulamaya konulması gerektiğini kaydetti.

İslamofobi ile mücadele konusunda medyanın etkin şekilde kullanılması gerektiğine işaret eden Ezzat, aynı zamanda TRT World Forum gibi etkinliklerin çok daha fazla düzenlenmesi, farklı düşüncelerde kişilerin bir araya getirilmesi ve bir tartışma ortamının oluşturulması gerektiğini aktardı.

Ezzat, bazı İslam ülkelerinde de İslam karşıtlığının artmaya başladığına işaret ederek, "İslam ile sekülerizm arasında kalan toplumlarda bu tür çatışmaları görebiliyoruz. Aslında bu daha çok siyasi kutuplaşmalardan kaynaklanıyor. Yoksa birebir konuştuğunuzda bu insanlar size inançlı olduklarını, İslam'a değer verdiklerini söyleyebiliyor. Bu çatışma, daha çok özgürlüklerin kısıtlanması ve ekonomik çıkarlar noktasında kendini gösteriyor. Biz Müslümanlar, her koşulda bu insanlarla kendi aramızda bir köprü kurmak ve diyaloğa açık olmak zorundayız." değerlendirmesini yaptı.

"Avrupalılar, İslamofobinin kendi vatandaşlıklarını da baltaladığın görecek"

Avrupa'da son yıllarda İslamofobinin hızla yayıldığını ve şu anki kuşağın bununla mücadelede yetersiz kaldığını anlatan Ezzat, şöyle devam etti:

"Avrupa'da İslamofobiye karşı giderek daha fazla aktivizme tanık olacağımızı düşünüyorum. Bu nesil, yükselen İslamofobi ile baş edemedi. Yeni nesiller, bu konuda çok daha iyi. Çünkü sistemlerin içini, dışını çok daha iyi biliyorlar. Medya araçlarını kullanma konusunda çok daha bilgi ve eğitime sahipler. Dolayısıyla İslamofobiyle mücadele etmek için yeni stratejiler geliştireceklerdır. Bence toz duman dağıldıktan sonra çok insan aslında İslamofobinin kendi vatandaşlık haklarını baltaladığını görecek. Çünkü İslamofobik yasaların bir gün onları da etkileyeceği şüphe götürmez bir gerçek olarak önlerinde duruyor."

"Avrupa halkları bir an önce toparlanıp özgürlükleri ve gelecekleri için Müslümanlarla işbirliği yapmak zorunda." diyen Ezzat, Avrupa'daki siyasilerin, ekonomik nedenlerle ayrımcılık, ırkçılık ve milliyetçilik gibi sloganların arkasına saklanarak halklarını domine ettiklerini anlattı.

İslamofobinin küresel bir sorun haline geldiğini dolayısıyla küresel bir mücadelenin kaçınılmaz olduğunu belirten Ezzat, özellikle İslamofobinin yoğun yaşandığı ülkelerde yasaların değişmesi için baskı mekanizmasının çalıştırılması gerektiğini dile getirdi.

Ezzat, aktivistlerin ve sivil toplum kuruluşlarının halihazırda Avrupa'nın bazı ülkelerinde uygulamaya konulan İslamofibik yasalara karşı alternatif yasalar üzerinde çalışması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Alternatif yasalar hazırlamak, uygulamada olan yasaları değiştirmek ya da yüksek mahkemelere gitmek uzun ve sabır gerektiren süreçler. Dolayısıyla bu konuda ciddi koordinasyon ağlarının kurulması gerekiyor. Sistemin içinde yaşarken, hakim sistemi değiştirmek ciddi bir ağ olmadan başarılacak bir konu değil. Dolayısıyla Batı'daki Müslüman toplulukların ve STK'lerin bu konuda profesyonel bir süreç izlemesi gerekiyor. İslam ülkelerinin de bu işe kaynak ayırması önemli bir etken."

***

DOĞRU İSLAMİYETİ VE İSLAMİYETE LAYIK DOĞRULUĞU YAŞARSAK EĞER...

İhtida öykülerini okumak için tıklayınız:

Arkadaşlarından etkilenen Çadlı öğrenci Müslüman oldu, “İsa” ismini aldı

 

Hollandalılardan camiye yoğun ilgi

Ezandan etkilenen İsviçreli çift Müslüman oldu: ''İslamiyet’i görünce benliğimizin farkına vardık''

Bu anlar hayatımın en güzel günleri

İslamofobiyi finanse eden ağlar ortaya çıkarıldı

Macar Eszter Varga Müslüman oldu

Müslüman olan Fransız Hemşire Clara: Kur’an’a uyulsaydı, şimdi herkes mutlu olurdu

İslam ile aradığım doğruyu buldum: Müslüman olan İngilizler Konya'da duygu dolu anlar yaşadı

Güney Afrika’da, ‘İslam’ konuşuldu

Eşinden etkilendi Müslüman oldu

85 yaşında Müslüman oldu, "Emin" oldu

İngiliz turist Müslüman olarak ''Muhammed'' ismini aldı

Bir ihtida hikâyesi

Taylandlı Chaihanit, Müslüman olarak 'Elif' oldu

Kadir Gecesi’nde Müslüman oldu

Ramazan şüphelerini sildi

Arsenallı futbolcu, Müslüman oldu

150 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu: 'Huzur arıyordum, Müslüman olmaya karar verdim'

Seedorf Müslüman oldu: 'İslam ailesine katılmamı kutlayan herkese teşekkür ederim'

Samimiyetten etkilendi, İslâmiyet’i seçti

Tayland vatandaşı Phoemphıphat, Müslüman olarak 'Esma' ismini aldı

Güzel haberler gelsin

Sorularımın cevaplarını Risale-i Nur'da buldum

Yeni yıla Müslüman olarak girdi

İngiliz genç de İslam'ı tercih etti

Peygamberimizden (asm) etkilenerek Müslüman oldu

''İnançsızlar şehri''nde camiye yoğun ilgi

Kanada’daki 'açık cami etkinliği' büyük ilgi gördü: "Oğlum birkaç yıl önce Müslüman oldu''

ABD'li Katolik Papazın Mevlana vesilesiyle dikkat çeken hidayet yolculuğu: 'Saatlerce ağladım'

Risale-i Nur’la stresi yendim

Kadir Gecesinde şehadet getirdim

Allah'ın lütfuyla İslam'ı kabul ettim

Haitili 3 öğrenci Müslüman oldu

Müslüman olan Şeyma (Roksana): Başörtüsü, mutluluktan kuş gibi hafif hissettirdi

İngiliz Rosalie 'İslam'la tanışmasını anlattı: 'Camiye girince bana bağırırlar diye korkuyordum'

Örnek bir ihtida yolculuğu: İslam'ı seven ve Peygamberimizi örnek alan çocuklar yetiştirmek istiyoruz

İslam'ı araştıran anne ve oğlu Müslüman oldu: "Ezan sesi kalbimi eritti"

Newton Müslüman oldu: İslam'da her sualin cevabı var

Amerika’da bir aile Müslüman oldu

Ayşe Romano'yu en çok etkileyen Ayet-i Kerimeler: "Beni kalbimden vurdular"

Kolombiya'dan müjdeli haberler

Silvia Romano, İslamiyet'i nasıl seçtiğini anlattı

Önce kendisi, sonra çevresi Müslüman oldu

Dinleri araştırdı ve Müslüman oldu

Şampiyon dövüşçü Müslüman oldu

Önce kendisi, sonra çevresi Müslüman oldu

Filipinli Marlyn: Rahatım, çünkü Müslümanım

Müslüman papazın vasiyetnamesi

Sığınmacı gence sahip çıkan Papaz, Müslüman oldu

Almanya'da terör saldırısından kurtulan Pieter Mienneman Müslüman oldu

Della Miles: İslam'ı tanıtmayı hedefliyorum

Risale-i Nur’u tanıdı Müslüman oldu

Risale-i Nur ikna eder

Risalelerdeki tevhid hakikati kalbime dokundu

Müslüman olan Della Miles: Son derece huzurluyum

İslâmla şereflenen bir hayat... İhlas suresini okudu, Müslüman oldu

Ünlü sanatçı Müslüman oldu

Neden İslâm’ı seçiyorlar?

Amerikalı felsefeci Prof. Dr. Clark: Müslümanları daha yakından tanıdıkça İslamofobi'den uzaklaştım

Joram van Klaveren İslam karşıtı kitap yazarken Müslüman oldu

“Rus da dinsiz kalamaz” müjdesi tahakkuk etmeye devam ediyor

Avrupa gençleri İslâmiyete dönüyor

İslâm’ı seçen Ortodoks Papaz: Tereddütlerim sona erdi

Müslüman olan Norveçli sayısı artıyor: 'Okuyarak, araştırarak İslam'ı seçiyorlar'

AA

Okunma Sayısı: 2005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    11.12.2022 17:18:21

    O, zaman tek ÇARE VAR: O da tüm inananların, bilhassa İSA aleyhisselam ve ümmeti ile MÜSLÜMANLARIN, bu dinsizlik, ahlaksızlık ve HUKUKSUZLUKLARA ve de KATLİAM VE KIYIMLARA beraberce engel olup, manevi bir SEFERBERLİK İLAN EDEREREK İNSANLIĞA SIRADIL MÜSTAGIMİ gösterip, İman ve KUR'AN Tefsirleri Risale-i NURLARLA Sahili Selamete ulaştırması şarttır. Bunun başka alternatifi kalmamıştır, Vesselam.

  • S.topuz

    11.12.2022 17:16:53

    "Hem Deccal'ın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükûmetine ait garib halleri ve dehşetli icraatı, onun şahsıyla münasebetdar rivayet edilmesi cihetiyle manası gizlenmiş. Meselâ: "O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yalnız Hazret-i İsa (A.S.) onu öldürebilir, başka çare olamaz." rivayet edilmiş. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini bozacak, öldürecek; ancak semavî ve ulvî, hâlis bir din İsevîlerde zuhur edecek ve hakikat-i Kur'aniyeye iktida ve ittihad eden bu İsevî dinidir ki, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü ile o dinsiz meslek mahvolur ölür. Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir."(Bediüzzaman Said Nursi, Şualar - 581). Demekki, DECCALİZMİ tamamen yok etmek eşyanın tabiatına ters ve iman- küfür mücadelesi de KIYAMETE kadar devam edecektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı